Kadınların anlaşılmaz oldukları söylenir. Kadınların ne istediklerini kendilerinin de bilmedikleri söylenir. Peki ya erkekler? Kadınları anlayamıyorsak, erkekleri anlamaya çalışalım o halde! Mesela erkek kadında ne arar? Evet öncelikle bu sorumuza cevap arayalım. Erkek, önce kadında hayran olacağı, saygı duyacağı, yanına aldığı zaman gurur duyacağı, ‘Benim kadınım’ derken yüzüne ve yüreğine doğru seçim yaptığına dair bir güven ışığı yayan özellikler arar. Bunları bulamadığı an, ilişki bir tutku, bir alev, hafif ve geçici bir serüven düzeninde seyreder ve bir zaman sonra tükenir, sevgiye dönüşemeden anılar torbasına girer, kaybolur gider. Bulursa ne olur? Tabii ki gönülden Sever. Kadında hayran olduğu, saygı duyduğu ve tanıdıkça etkilendiği özellikleri biriktirmeye başladığı an, kadını sevmeye başlar. Bu sevme sürecinin en önemli besini ise beğenmedir. Beğenme duygusu erkekler için son derece önemlidir. Sevgi ve aşk bağlamında gelişen içsel duyguların temelinde beğenme vardır. İçinde beğenme olgusu taşımayan bir ilişki, erkek için asla doyurucu ve uzun soluklu değildir. İLK DEĞERLENDİRME Neden? Çünkü beğenme, erkeğin kadınına yönelik ilk ve en önemli ciddi değerlendirmesidir. Beğenme, bedensel çekimden bağımsız, salt kadının kişiliğine yöneliktir. Beğenme, ortak yaşam süreci ilerledikçe, erkeklerin içinde birtakım beklentilerle beslenen, kadınların asla fark etmediği bir derinlikte, erkeklerin çok önemsediği bir olgudur. Bir erkek, kadınını beğenmek ister. Hatta daha da ötesi, önemsediği kişilerin de kadınını beğenmesini ister. Doğal olarak aynı istek kadınlar için de geçerlidir, bu yadsınamaz. Peki ya kadınlar? Kadınlar, erkeklerden farklı olarak, sevdikleri erkeği zaten beğenirler. Onlar için o erkeğe sahip olma dürtüsü o denli güçlüdür ki, bir kere elde ettikleri erkeği daha sonraki ortak yaşam süreçlerinde sürekli izleme ve değerlendirme gereğini duymazlar. Çoğu kez erkeği olduğu gibi kabul etme ve onu olduğu şekliyle sevebilme olgusu, kadınlarda çok daha fazla gelişmiştir. Bunun nedeni, kadınlarda her zaman daha yoğun olan, erkeğini kaybetme korkusu olabilir. Fazla sınav, fazla gözlem beraberinde kadına duymak ve bilmek istemediği, bilinçli veya bilinçsiz, kendinden bile sakladığı sevimsiz gerçekleri ortaya dökecek ve kadını çelişkilere sürükleyecektir. Bu, birçok kadının hiç işine gelmez. GÖZLEMLEME Erkeklere geri dönersek… Her erkek, hayat ortağının, sevgilisinin veya kız arkadaşının ruhsal ve beyinsel donanımını, arkadaşları, iş hayatındaki kişiler, ailesi ve komşularıyla ilişkisini, günlük hayatını nasıl yaşadığını ve bu sürede kendini geliştirmek adına neler yaptığını, bu ortak ilişkiye ne kadar ve ne amaçla sırtını dayadığını, bu birlikteliğin kadın adına maddi güvence özelliğinin kadın için ne kadar belirleyici ve önemli olduğunu izlemeye koyulur. Erkek beğendiği kadını izler, gözlemler, birçok sınavdan geçirir. Kadınlar bunu bilir mi? Bilmez. Kadınlar, erkeklerindeki bu yoğun ve çok derin gözlem yeteneğinden çoğu kez habersiz, işten eve, evden işe gidip gelen erkeklerinin aslında onları nasıl bir titizlikle sınadıklarını fark etmezler. Hatta zaman içinde artan ve önemi çoğalan beklentilerinin hayal kırıklığı ile sonuçlandığı zaman bile, nasıl bir çıkmaza sürüklendiklerini bilmezler. Sonuç? Erkek, yaşam yoluna ortak seçtiği kadını beğenmemeye başladığı gün, o kadına saygısını yitirmeye başlar. Beğenmeme süreci, erkeğin kadınında değiştiremeyeceğini anladığı özelliklerinin onu rahatsız etmesi, ona bir güçsüzlük ve amaçsızlık hissi vermesi ile sonuçlanır. Ve bu sonuç, sonun başlangıcıdır. Beğenmeme süreci aşkı azaltır, tahammülü azaltır, saygıyı azaltır ve erkek kolay kolay ifade edemeyeceği, hayat ortağına veya sevgilisine anlatamayacağı, kalp kırmaktan ve anlaşılamamaktan korkan bir düzlemde, yavaş yavaş kendi kabuğuna çekilmeye, bedensel varlığında ruhsal yokluk düzenine kaymaya başlar. Özet olarak kadın kadınlığını bilmeli, erkek erkekliğini bilmeli. Kimse sınırlarını aşmamalı ve biri ötekinin sınırlarını zorlamamalıdır… İletişim çok önemli, Elektrikleriniz kesildiğinde nasıl karanlığı gömülüyorsanız, hayatınız kapkara zindan gibi oluyorsa, iletişim de kopunca insan ilişkileri açısından hayatınız yine bir zindandan beter hale gelir. Bu özellikle karşıt cinslerde daha etkilidir… Lütfen o güzel yorumlarınızı bizden esirgemeyin… Yasin TÜRKOĞLU