Merhaba, Yazacağım konu kimileri için sıkıcı kimileri için uzun veya anlamsız gelebilir. Sadece yazmak istiyorum. Tanımadığım yüreklere açmak istiyorum hikayemi. Çünkü artık bu konuyla ilgili tek bir tanıdık ses dahi duymak istemiyorum. Objektif gözleriniz belki daha mantıklı bir hikaye ve sonuç çıkarır ortaya. Sebebini bilmiyorum, sadece anlatmak istiyorum. Hayatımdaki herkesin bölük pörçük bildiği bir hikayeyi bir kişi olsun tam bilsin istiyorum. Sanki kelimeler ortaya dökülünce rahatlayacakmışım gibi. Evet rahatlayacağım. Bunu kendim için yapıyorum. Bundan tam bir yıl bir gün önce tanıştım onunla. Yurtdışındaydım. Eğitimim için gitmiştim ve bir sene kaldım orda. Başlarda çok sıkıntlar çektim. Daha önce deneyimi olsa da insan yabancı yerde bocalıyor bir süre. Ayak uydurmak zaman alıyor. Bu da beni bir takım sıkıntılara soktu. Atlatamayacağım şeyler değildi elbet. Hatta şimdi bakıyorum da gerçekten gülünç geliyor. Keşke fırsatım olsa aynı şekilde yeniden başlamaya. İşte tam o ufak sıkıntılarımın içinde onunla tanıştım. Bir çok kimsenin onaylamayacağı şekilde belki de, internette. Çalışmakta olduğum projenin anketini uygularken, üzerine bir yorum yaptı ve tüm gün boyunca hayatın her karesinden konuştuk. Neşelendirdi beni, o sıkıntılı yoğunluğun içinde sakinleştirdi. Ayrıntılı bahsetmeyeceğim, sonu belli, uzun konuşmalarımız sonucunda fikirlerinden etkilendim. Hayatıma o zamana kadar girmiş en düzgün profile sahipti. Güzel bir okulda güzel bir bölümde okumuş, benim isteyip de nedense o yola giremediğim iç mimarlık. Güzel müzikler dinleyen, güzel kitaplar seven, kimsesiz çocuklara yardım eden bir adam. En çok da bu vurdu kalbimi, çünkü hep isteyip de ertelediğim şeydi. Düşündüm ki Türkiye'ye dönünce bende hemen başlarım onları ziyaret etmeye. Hayat bana bu isteğimi yeniden hatırlatmıştı. Onunla iki ay boyunca sürekli konuştuk. Hayatım çok güzeldi. En azından ben o zamanlar öyle görmüştüm. Sürekli onunla konuşuyordum, okulda,evde, yemek yaparken bile. Oysa hiç tanımadığım bir ülkede tanımadığım bir şehirdeydim. Görülecek bir sürü şey vardı, tanışılacak, fikirler paylaşılacak çok insan vardı. Bu hayallerle gitmiştim ben. İki ayın ardından ara tatilimde gelme planları yaptım. Sırf onu ilk kez görebilmek için. Her şeyi ayarladım. Belli ki artık onun için de ciddiye binmişti işler. Son bir ay sürekli geçmişimle ilgili sorular sordu. Neden mi? Eğer benle ilgili her şeyi bilirse bir gün zor duruma düştüğümde bana destek olabilmek için. Ben her şeyi biliyorum diyebilmek için. Ben dobra insanım. Anlattım ne yaşadıysam. Eski erkek arkadaşlarıma kadar öğrendi. Ve gün geçtikçe daha ayrıntılı sorular sormaya başladı. Daha rahatsız edici bir hal aldı. Sürekli tartıştık, sürekli kazdı geçmişi. Elzemes akıllı bir kızdı, bakmayın anlattıklarıma. Eskiden olsa gözü kapalı hadi arkadaşım yoluna derdi. Elzemes hiç görmediği o adama fikirlerinden ve yaşadığı hayattan dolayı aşık oldu, evet ben o adamı sevdim, hem de asla böyle bir şey yaşamayacağımı iddia ederken. Yargılamak veya yargılamamak sizin fikirlerinize kalmış ama ben onu bırakamadım. Bazen o bitirmek istedi, ben yapamam anlattıkların aklıma gelir dedi ben izin vermedim. Gelmeme tam iki gün vardı ve en büyük kavgamızı ettik. Bana çirkin şeyler söyledi, sonuçta orada yalnız ve serbesttim ve o bu serbestliği kullanıp başka insanlarla görüştüğümü iddia etti. Annemin numarasını biliyordu. Annemi arayacağını ve bunu ona söyleyeceğini söyledi. Gelmeme iki gün kala düşünebiliyor musunuz hayal kırıklığımı? Ama onu ( nedendir hala çözemiyorum) bırakmak istemiyordum. Ona iki gün sabret dedim, tüm soru işaretlerin gelince bitecek. O sabretmedi, hemen geleceksin dedi. Ben de dayanamadım ve biletimi yakıp gittim. Hem sorunlar bitsin istedim, hem de onu görmek. Topladım pılımı pırtımı, bindim uçağa. İndiğimde oradaydı. Nasıl desem, onu gördüğüm için çok mutluydum ama aynı zamanda bir yabancı gibi hissettim onu ilk başlarda. İki gün onda kaldım, ailesi biliyordu beni. Sağolsunlar çok güzel misafir ettiler. Sonra ailemin yanına geçtim. İlk iki hafta birşeyleri toparlamaya çalıştık. Ama kavgalar bitmedi, bir hafta sonra da dönüş biletim vardı. İlk defa o zaman gücümü topladım ve YETER dedim. Sen kimsin de Elzemes'i öldürdün, yerine mutsuz bir insan koydun. Ve ayrıldım. Ama buna izin vermedi. Bütün gün boyunca beni aradı, arkadaşlarımı aradı. Bana ulaşamayınca mesjalar attı. Ne mesajı dersiniz? Özür mü? Tehdit mesajlarıydı attığı. ' Eğer bana geri dönmezsen aileni arar eskiye dair ne yaşadıysan anlatırım'. Anlat dedim anlat da git hayatımdan. Dediğini de yaptı ne var ne yoksa anlatmış kötülemiş beni üstüne ekleye ekleye. Ailem bana destek oldu, biz seni biliyoruz dediler. Ama o durmadı, istediğini alamayınca iftira atmaya başladı, babama mesajlar attı, ben senin kızınla işimi bitirdim, onu bana vereceksiniz diye. Bir baba nasıl kaldırabilir bilemiyorum ama babam benim üzerime gelmeden bunu atlatmaya çalıştı. O zamanlar bu streslerde dolayı rahatsızlandım ve ufak bir ameliyat geçirmek durumunda kaldım. dolayısıyla Türkiye faslı uzadı. o beni rahatsız etmeye devam etti. Takip etti karakolluk olduk. Buraları hızlı geçiyorum okuyan olursa hikayemi onları sıkmamak adına. Yurt dışına geri döndüm, son dört ayımı bitirmek için. Beni orada da buldu telefon aracılığıyla. arkadaşlarıma ulaştı. ben tekrar aynı sıkıntıları ve ailevı durumları yaşamamak adına onunla konuşmak zorunda kaldım. tehditlerini uyguladığını bildiğim için elimden bir şey gelmedi. Orada da canıma tak etti ve üç hafta bana ulaşmasını engelledim. Ailemden de ses çıkmadı. Sonunda bitti dedim. Ta ki Türkiye'ye gelişimin ikinci haftasına kadar. Fark etmiş olacak geldiğimi ki çıktı karsıma yine. Yalvardı yakardı, sadece arkadaş olalım yoksa bırakmam seni dedi. Elim mahkum kabul ettim. Etmeseydin diyorsunuz içinizden biliyorum ama o tam bir şizofren çıktı. Gerçekten bana ve aileme zarar vermesinden korktum. Bu ülkede hak hukuk yok. Boşuna polisi savcıyı da geçirmeyin içinizden. O yolları da denedim kışın, uzadıkça uzadı süreç. Sonuç olarak zorla yine sevgilim oldu ve ben hazirandan beri yine her gün onu hayatımdan çıkaracağım diye uyanıyorum ve yapamıyorum. Bitti dediğimde bir saat sonra arıyor, bazen o sinirlenip bitti diyor yine bir saat sonra arıyor, ayrılırsan öldürürüm seni o kadar çok seviyorum diyor. Sayesinde ilişkilerden ve sevgiden iğreniyorum. Ailem hala görüştüğümü bilmiyor. Bu ayrı bir yük. Bütün bunlar bir yana bundan bir buçuk ay önce bir de babamın aldatma meselesi çıktı, annem yıkıldı. Yıllarca kanserle savaşıp bunu hak etmeyen annem çok üzüldü. Bi de onun yükü var sırtımızda. Bir yandan okula gidiyorum bu sene bitmesi umuduyla ağır bir yükün altına girip çift dönem ders aldım. Elbette mutlu olmaya çalışıyorum ki sağlıklıyım, hayalim var. Yine gideceğim yurtdışına, temiz başlangıçlar yapmaya. Bunun için koşturmam sanırım tek enerji kaynağım. Onun dışındaki tüm stresim ve mutsuzluğum sanki alışkanlık oldu hayatımda. Her güne mutsuz uyanmak normal geliyor. Farkındayım bunun normal olmadığının ama müdahale edemiyorum. Katlanmamalıyım, ama bir süre daha katlanacağım. Çünkü hamle yapmak için çok yorgunum. Okuduysanız gerçekten teşekkür ederim. Sadece anlatmaya ihtiyacım vardı bir çok şeyi. Hepsini söyleyememiş olsam bile paylaşmak beni rahatlatacak hiç tanımadığım insanlarla. Teşekkürler,Merhaba, Yazacağım konu kimileri için sıkıcı kimileri için uzun veya anlamsız gelebilir. Sadece yazmak istiyorum. Tanımadığım yüreklere açmak istiyorum hikayemi. Çünkü artık bu konuyla ilgili tek bir tanıdık ses dahi duymak istemiyorum. Objektif gözleriniz belki daha mantıklı bir hikaye ve sonuç çıkarır ortaya. Sebebini bilmiyorum, sadece anlatmak istiyorum. Hayatımdaki herkesin bölük pörçük bildiği bir hikayeyi bir kişi olsun tam bilsin istiyorum. Sanki kelimeler ortaya dökülünce rahatlayacakmışım gibi. Evet rahatlayacağım. Bunu kendim için yapıyorum. Bundan tam bir yıl bir gün önce tanıştım onunla. Yurtdışındaydım. Eğitimim için gitmiştim ve bir sene kaldım orda. Başlarda çok sıkıntlar çektim. Daha önce deneyimi olsa da insan yabancı yerde bocalıyor bir süre. Ayak uydurmak zaman alıyor. Bu da beni bir takım sıkıntılara soktu. Atlatamayacağım şeyler değildi elbet. Hatta şimdi bakıyorum da gerçekten gülünç geliyor. Keşke fırsatım olsa aynı şekilde yeniden başlamaya. İşte tam o ufak sıkıntılarımın içinde onunla tanıştım. Bir çok kimsenin onaylamayacağı şekilde belki de, internette. Çalışmakta olduğum projenin anketini uygularken, üzerine bir yorum yaptı ve tüm gün boyunca hayatın her karesinden konuştuk. Neşelendirdi beni, o sıkıntılı yoğunluğun içinde sakinleştirdi. Ayrıntılı bahsetmeyeceğim, sonu belli, uzun konuşmalarımız sonucunda fikirlerinden etkilendim. Hayatıma o zamana kadar girmiş en düzgün profile sahipti. Güzel bir okulda güzel bir bölümde okumuş, benim isteyip de nedense o yola giremediğim iç mimarlık. Güzel müzikler dinleyen, güzel kitaplar seven, kimsesiz çocuklara yardım eden bir adam. En çok da bu vurdu kalbimi, çünkü hep isteyip de ertelediğim şeydi. Düşündüm ki Türkiye'ye dönünce bende hemen başlarım onları ziyaret etmeye. Hayat bana bu isteğimi yeniden hatırlatmıştı. Onunla iki ay boyunca sürekli konuştuk. Hayatım çok güzeldi. En azından ben o zamanlar öyle görmüştüm. Sürekli onunla konuşuyordum, okulda,evde, yemek yaparken bile. Oysa hiç tanımadığım bir ülkede tanımadığım bir şehirdeydim. Görülecek bir sürü şey vardı, tanışılacak, fikirler paylaşılacak çok insan vardı. Bu hayallerle gitmiştim ben. İki ayın ardından ara tatilimde gelme planları yaptım. Sırf onu ilk kez görebilmek için. Her şeyi ayarladım. Belli ki artık onun için de ciddiye binmişti işler. Son bir ay sürekli geçmişimle ilgili sorular sordu. Neden mi? Eğer benle ilgili her şeyi bilirse bir gün zor duruma düştüğümde bana destek olabilmek için. Ben her şeyi biliyorum diyebilmek için. Ben dobra insanım. Anlattım ne yaşadıysam. Eski erkek arkadaşlarıma kadar öğrendi. Ve gün geçtikçe daha ayrıntılı sorular sormaya başladı. Daha rahatsız edici bir hal aldı. Sürekli tartıştık, sürekli kazdı geçmişi. Elzemes akıllı bir kızdı, bakmayın anlattıklarıma. Eskiden olsa gözü kapalı hadi arkadaşım yoluna derdi. Elzemes hiç görmediği o adama fikirlerinden ve yaşadığı hayattan dolayı aşık oldu, evet ben o adamı sevdim, hem de asla böyle bir şey yaşamayacağımı iddia ederken. Yargılamak veya yargılamamak sizin fikirlerinize kalmış ama ben onu bırakamadım. Bazen o bitirmek istedi, ben yapamam anlattıkların aklıma gelir dedi ben izin vermedim. Gelmeme tam iki gün vardı ve en büyük kavgamızı ettik. Bana çirkin şeyler söyledi, sonuçta orada yalnız ve serbesttim ve o bu serbestliği kullanıp başka insanlarla görüştüğümü iddia etti. Annemin numarasını biliyordu. Annemi arayacağını ve bunu ona söyleyeceğini söyledi. Gelmeme iki gün kala düşünebiliyor musunuz hayal kırıklığımı? Ama onu ( nedendir hala çözemiyorum) bırakmak istemiyordum. Ona iki gün sabret dedim, tüm soru işaretlerin gelince bitecek. O sabretmedi, hemen geleceksin dedi. Ben de dayanamadım ve biletimi yakıp gittim. Hem sorunlar bitsin istedim, hem de onu görmek. Topladım pılımı pırtımı, bindim uçağa. İndiğimde oradaydı. Nasıl desem, onu gördüğüm için çok mutluydum ama aynı zamanda bir yabancı gibi hissettim onu ilk başlarda. İki gün onda kaldım, ailesi biliyordu beni. Sağolsunlar çok güzel misafir ettiler. Sonra ailemin yanına geçtim. İlk iki hafta birşeyleri toparlamaya çalıştık. Ama kavgalar bitmedi, bir hafta sonra da dönüş biletim vardı. İlk defa o zaman gücümü topladım ve YETER dedim. Sen kimsin de Elzemes'i öldürdün, yerine mutsuz bir insan koydun. Ve ayrıldım. Ama buna izin vermedi. Bütün gün boyunca beni aradı, arkadaşlarımı aradı. Bana ulaşamayınca mesjalar attı. Ne mesajı dersiniz? Özür mü? Tehdit mesajlarıydı attığı. ' Eğer bana geri dönmezsen aileni arar eskiye dair ne yaşadıysan anlatırım'. Anlat dedim anlat da git hayatımdan. Dediğini de yaptı ne var ne yoksa anlatmış kötülemiş beni üstüne ekleye ekleye. Ailem bana destek oldu, biz seni biliyoruz dediler. Ama o durmadı, istediğini alamayınca iftira atmaya başladı, babama mesajlar attı, ben senin kızınla işimi bitirdim, onu bana vereceksiniz diye. Bir baba nasıl kaldırabilir bilemiyorum ama babam benim üzerime gelmeden bunu atlatmaya çalıştı. O zamanlar bu streslerde dolayı rahatsızlandım ve ufak bir ameliyat geçirmek durumunda kaldım. dolayısıyla Türkiye faslı uzadı. o beni rahatsız etmeye devam etti. Takip etti karakolluk olduk. Buraları hızlı geçiyorum okuyan olursa hikayemi onları sıkmamak adına. Yurt dışına geri döndüm, son dört ayımı bitirmek için. Beni orada da buldu telefon aracılığıyla. arkadaşlarıma ulaştı. ben tekrar aynı sıkıntıları ve ailevı durumları yaşamamak adına onunla konuşmak zorunda kaldım. tehditlerini uyguladığını bildiğim için elimden bir şey gelmedi. Orada da canıma tak etti ve üç hafta bana ulaşmasını engelledim. Ailemden de ses çıkmadı. Sonunda bitti dedim. Ta ki Türkiye'ye gelişimin ikinci haftasına kadar. Fark etmiş olacak geldiğimi ki çıktı karsıma yine. Yalvardı yakardı, sadece arkadaş olalım yoksa bırakmam seni dedi. Elim mahkum kabul ettim. Etmeseydin diyorsunuz içinizden biliyorum ama o tam bir şizofren çıktı. Gerçekten bana ve aileme zarar vermesinden korktum. Bu ülkede hak hukuk yok. Boşuna polisi savcıyı da geçirmeyin içinizden. O yolları da denedim kışın, uzadıkça uzadı süreç. Sonuç olarak zorla yine sevgilim oldu ve ben hazirandan beri yine her gün onu hayatımdan çıkaracağım diye uyanıyorum ve yapamıyorum. Bitti dediğimde bir saat sonra arıyor, bazen o sinirlenip bitti diyor yine bir saat sonra arıyor, ayrılırsan öldürürüm seni o kadar çok seviyorum diyor. Sayesinde ilişkilerden ve sevgiden iğreniyorum. Ailem hala görüştüğümü bilmiyor. Bu ayrı bir yük. Bütün bunlar bir yana bundan bir buçuk ay önce bir de babamın aldatma meselesi çıktı, annem yıkıldı. Yıllarca kanserle savaşıp bunu hak etmeyen annem çok üzüldü. Bi de onun yükü var sırtımızda. Bir yandan okula gidiyorum bu sene bitmesi umuduyla ağır bir yükün altına girip çift dönem ders aldım. Elbette mutlu olmaya çalışıyorum ki sağlıklıyım, hayalim var. Yine gideceğim yurtdışına, temiz başlangıçlar yapmaya. Bunun için koşturmam sanırım tek enerji kaynağım. Onun dışındaki tüm stresim ve mutsuzluğum sanki alışkanlık oldu hayatımda. Her güne mutsuz uyanmak normal geliyor. Farkındayım bunun normal olmadığının ama müdahale edemiyorum. Katlanmamalıyım, ama bir süre daha katlanacağım. Çünkü hamle yapmak için çok yorgunum. Okuduysanız gerçekten teşekkür ederim. Sadece anlatmaya ihtiyacım vardı bir çok şeyi. Hepsini söyleyememiş olsam bile paylaşmak beni rahatlatacak hiç tanımadığım insanlarla. Teşekkürler,
Bazen anlatmak ya da yazmak iyi gelir. Benim canım sıkılınca yazarım hep. Bence mutlu olmaya çalış hayata karşı dik durmaya çalış. Allah sana hep iyilik versin cnm.