Kadin Olmanın Dayanılmaz Ağırlığı ~

Konusu 'Kadın'a Dair' forumundadır ve Cankız34 tarafından 8 Ocak 2015 başlatılmıştır.

  1. Cankız34

    Cankız34 Tecrübeli Üye www.pembeoje.com

    Kadın olmanın dayanılmaz ağırlığını bilmeyenler kadın olmak konusunda ahkam kesenler keşke bir gün bile olsa onların yerinde olabilselerdi.
    Doğuştan başlayalım. Eğer ilk çocuk kız olarak dünyaya gelmişseniz. Önce babanın daha sonra dede ve diğerlerinin ufak da olsa buruk bakışları ile karşıla bilirsiniz. Anne o her daim şefkat dolu yüreğiyle sizi sarmaya hazırdır. Çünkü o bir kadındır. Daha sonraki dönemlerde pembeli cicili bicili zaman zaman da komik kıyafetleri ponponlu dantelli çorapları giymek zorunda kalırsınız. Henüz seçme şansınız yoktur. Bebek iken giydirilen minicik etek ve elbiseler büyüdükçe sorun yaratmaya başlar.Kimi aileler etek giy derken kimi aileler pantolona mahkum eder.
    Okul çağına gelince yaşıtınız erkek çocukları tarafından horlanır oyunlara alınmaz sen kızsın diye bir kenara itilebilirsiniz. Oysa ki elinize bebek tutuşturmak yerine top verilse kim bilir belki de sizde onların büyürken ne düşündükleri konusunda bir fikir sahibi olabileceksinizdir. Ama yapılmaz ev aletlerinin minyatürleri evcilik oyunları size arabalar erkeğe asla araba almazlar. Kızların arabası erkeklerin bebekleri olamaz. Kızlar erkek Fatma olur. Erkekler ise karşı tarafa eğilimli düşüncesi ile daha çocuk yaşlarda sınırlar çizilir. Tabi kızların çizgisi dış dünya ya doğru biraz daha kalındır.
    Ortaokul derken liseye gelen pek az olmasına rağmen eğer çizgiyi biraz olsun zorlayarak kapağı üniversite attıysanız çok çalışmak zorunda kalırsınız. Çünkü zaten kızlar okuyup ta ne olacak zihniyetleri ile yozlaşmış toplumda okulu bitirip kendinizi kanıtlamak için iş hayatında bir yer edinebilme zorunluluğunuz vardır. Erkeklerin hakim olduğu bir toplum demiyorum dünya da demek daha doğru olabilir. İş hayatında başarılı olmak olduğunuz yerde kalabilmek ayrı bir efor ister bu arada ister okumuş olun ister okumamış belli başlı işleri bilmek zorundasınız. Yemek yapmak dantel işlemek ütü çamaşır aklınıza gelebilecek her tür ev işi ama zaten bunları üç dört yaşlarında öğrenmeye başlamışsınızdır. Tabi istisnaları saymıyorum. Ama zaten istisnalarda kaideyi bozmuyorlar değil mi?
    Bu arada ergenlik başlarda kavak yelleri esme dönemlerinin ardından eğer iş hayatınız yoksa evlenmek zorunda bırakılırsınız. Yani toplumda kız kurusu diye anılmak istemezseniz.E tabi her zaman bakımlı ve çekici olmalısınız. Kremler parfümler güzellik ürünleri diyet reçeteleri hangi yaşta olursa olsun bunlar kadınlığın vazgeçilmezi olurlar. Mecburlar karşı cins olmasa da söz konusu diğer hemcinsleri ile yarış halinde olurlar. Köydeki kadınlar bunlarla uğraşmıyor diyebilirsiniz ama onlarında başka alternatifleri oluyor uğraşacak. Hem o konuya girmek istemiyorum. Onların yaşadıkları zorlukları başka bir zamanda tartışabiliriz. Ben genel anlamda bahsetmek istedim.
    Evlilik kapıya dayandığında sadece kocanızı değil ailesini de memnun etme zorunluluğunuz vardır. Her iki aileyi de idare etmek size düşer. Çoluk çocuk koca hepsine yetişmek hepsinin bakımını üstlenmek bunları yaparken de güzelliğinizden ödün vermemek zorundasınız. Yoksa kocanızın geçireceği yaş bunalımlarında ikinci kadınlarla uğraşmak durumunda kalabilirsiniz. Derken gelin eş anne üçgenini tamamladıktan sonra yaşınız kemale ermiştir. Ama onunla da bitmez zaman anneanne babaanne gibi sıfatları da isminizin arkasına ekler. Yolu tamamlarsınız. Eğer huzur ve mutluluk hayatınıza hakim olabilmiş ise ne mutlu yoksa yılların yorgunu beyaz saçlarınızı süpürge yaptım diye yakınmaktan başka yapacağınız bir şey yoktur.Uzun lafın kısası dişi kuş olmak ne zormuş değil mi ?
     

Sayfayı Paylaş