Kişi, bağımlılığın yarattığı ? o benim her şeyim, ben onsuz yapamam, onsuz olmayı, hayal edemiyorum? gibi rasyonel olmayan düşüncelerini yaşadığı ilişkinin bitmemesi adına devamlı kontrol ederek güvenirliğini sağladığını düşünür. Kontrol etme düşüncesinin temelinde aslında görüldüğü gibi çok ilgilenmek ya da Leyla-Mecnun aşkı yoktur. Yani çok seviyor gibi görünse de esasen bir kayıp korkusunun dışa vurumudur. Kişi, kaybetmemek adına, mükemmel sevgili olmak, her türlü beklentisini karşılamak,onun her anını doldurarak başkasına muhtaç olmamasını sağlamak ister. Aynı zamanda kaybetme kaygısının senarize olmaması için,parterini hem cinslerinden uzak tutmak ister. Sanki, biri onu her an aklını çeldirir diye düşünerek kendinden uzak tutmaz. Burada kişinin farkında olması gereken ilk nokta, ilişkideki davranışlarını doğru yorumlamaktır. Yani onu çok sevdiğini zannetmek ve onu çok özlemek , bazen farkında olmadan bir kaybetme kaygısının kendisidir. Kişi, bunun farkına varırsa, bu davranışlarını daha rahat kontrol etmektedir. Psikolojik olarak Kişi mutsuzluklarının nedenlerini bilirse, çözümü daha kolay olur. Kişi, kendince çok seviyor, çok arıyor,ilgi gösteriyor ve karşılığını alamıyor. İlk bakışta ilgisiz bir partneri var diye düşünebilirsiniz, ama esas olan, bunu hangi dinamikler ile yaptığıdır. Bağımlılık kokan ilişkilerde izole bir ilişki yaşama şekli vardır. Çevre daralmış, çiftin baş başa geçirdiği zaman artmış, aileler ile iletişim azalmış, arkadaşlar ile ilişkiler azalmıştır. Bağımlı ilişkilerde, ilişki bağımlılığı arttıracak şekilde ilerler.yani tarafların birbirine muhtaçlığı ,izole edilmeye bağlı olarak artmıştır. Bu durum, bireylerin birbirine olan mecburiyetlerini arttırır.bu durumlarda, bir taraftaki duygusal-düşünsel değişim, diğer tarafı direkt etkilemektedir. Yani bu kadar iç içe olmak, ilişkinin yürümesi için bir engel iken, bağımlılık oranını da arttırmaktadır. Bu musluklar, aile, iş, arkadaş, sevgili, hobiler, bireysel çalışmalar vs.. olsun. Siz eğer diğer beş musluğu kapatıyorsanız sadece sevgili musluğu ile hayatınızda mutluluk havuzunu dolduramazsınız. Hem havuz dolmayacak, hem de tek musluğa aşırı yüklenip onu da tahrip edeceksiniz. Ki bir yanda da o sevgili musluğu da aşırı beklentiden dolayı bir noktadan sonra, kendisi de mutsuz olacaktır. Mutsuz insan ise ,size mutluluk akıtamayacaktır. Yani kısaca, mutlu olmayı sadece partnere yüklemek,sorunu çözmez. İlişkilerinde bağımlı olanlar, genelde bir noktadan sonra,partnerlerini aşırı derecede eleştirmeye ,onları ilgisiz, kalpsiz, duyarsız olarak suçlamaktadır. Çünkü madde bağımlılığında olduğu gibi, ilişki bağımlılığında da bir noktadan sonra, kişiden beklentiniz git gide artmaktadır.tolerans denilen bu arttırma süreci, karşıda kişinin pes etmesi, ben sana yetmiyorum demesi, sizden ayrılmak istemesi (vicdanı el vermez genelde) ile sonlanabilmektedir. Hangi İnsanlar İlişkilerinde Kaybetme Korkusu Yaşarlar? Aslında süreç olarak uzun sürmesi bir psikolojik problem olarak tanımlanabilir. Fakat ayrım yapılması gereken nokta şunlardır: Tecrübesiz ise, İlk ilişki ise, Kişinin çevresi dar ise, Asosyal ise, Kendine özgüveni düşük ise, Kendine, çi yetersiz, güçsüz, gibi nitelendirmeler yüklemiş ise, Daha önce yaşanılan olumsuz içerik ve sonuçlu bir ilişki ise, Kişide bu tanımlanan durumlar yaşanabilir. Fakat bu durumlar, çözüme kavuşabilecek düzeydedir. Özellikler ilişki ve bireysel terapide farkındalık kazanarak bu tip durumların aşılması ve yaşam kalitesinin attırılması mümkündür. Kaybetme Korkusu Yaşanan İlişkilerde En Sık Karşılaşılan Hatalar Nelerdir? Kıskançlık: Çok sevmenin ya da sahiplenmenin bir göstergesi değil, daha çok kaybetme duygusunun bir göstergesidir. İyice izole olmuş ve hayatında sadece sevgilisi olan kişi, elindeki son kişiyi kaybetme kaygısıyla hareket eder. Eğer partneriniz, bu tip bir ilişki içinde ise,onu sosyal çevresinden koparmamalısınız. Sık görüşmek: ilişkinin geleceği ve güvenliği için görüşülen zamanların iki tarafın kendine ayıracağı zamanı aşmaması,haftanın belli günleri ya da belli saatlerde görüşülmeyi sağlanması gerekir. Bu tip durumlarda, partneriniz, bu öneriyi sizin az sevmenize ya da sıkılmanıza yorsa da mantıklı açıklamalar ya da ilişki danışmanına giderek çözebilirsiniz. Sık görüşmek, birinizi özlemenizi engelleyeceği gibi, bir noktadan sonra ilişkiyi de monotonlaştırıp, sıkıcı hale sokabilir.ayrıca ilişkilerde önemli olan sık görüşmek değil, aktivite yapmaktır. Evlilik Israrı: bazen partner, evliliği evlenmek için değil, ilişkini sağlamlaştırmak için ister. Yani kaybetme kaygısını aşmak ve aidiyet duygusu yaratmak için. Bu durumda, kişi esasen evliliği değil, güveni istemektedir. Öfke : İlişkilerinde bağımlı ilişkilerde, kişi aşırı vericiliği karşıdakinden bekler. Fakat partnerinin bunu karşılayamayacağını bilemez. Beklediğini alamamasını, karşıdakinin vermemesi veya vermek istememesi olarak yorumlayan kişide öfke oluşur. Bu durum, onu değersizleştirdiği için, partnerine öfke duyar. Bu öfkeler genelde ani ve birikip beklenmeyen şekildedir. Öfkenin ilişkideki nedenlerinde, beklentinin karşılanmaması ,kendini değersiz ve kötü hissetmesini partnerine bağlamak gibi düşünceler vardır. Sevgiliyi Kontrol etme : Kontrol etme ile ilişki bağımlılığı arasında doğru orantı vardır. Kendini partnerine , muhtaç ve mahkum hisseden kişi, onu daha çok kontrol eder. Devamlı mutluluk kaynağı olarak gördüğü partnerini hem tatmin duygusu için hem de kaygılarını rahatlatmak adına takip-kontrol eder.