Can Yücel Siirleri

Konusu 'Şiir' forumundadır ve Jerna tarafından 28 Aralık 2014 başlatılmıştır.

  1. Jerna

    Jerna Profesyonel Üye www.pembeoje.com

    YARADANA KURBAN

    Tırnakları uzuyor İstanbul'un
    Kirli bir masmavi
    Ama ne kadar yaraşıyor yarabbi
    Bu tırnaklar bu deli parmaklara
    Ve ortayla işaret arasında mütemâdi bir cigara
    Giderek minareler oluyorlar

    Yaşıl bir köprüye rastladım demin
    Bir diyeceğim yok dedi martılara
    Başımı döndürmeseler
    Başımı döndürmeseler böyle

    Ben de dedim ki Allah'a
    Feriştâhın gelse yaradamaz bu güzelliği
    Sen bir turistsin amcabey !

    CAN YÜCEL
     
  2. Jerna

    Jerna Profesyonel Üye www.pembeoje.com

    SUSSS-MA

    Butün bu cılgıldaklar
    Pencerenin ağzına asılı
    Bütün bu fırıldaklar
    Bütün bu pervaneler
    Bütün bu değirmenler
    Bütün bu uçurtmalar ve uçaklar
    Poyrazın doğrultusunda...
    Gülibrişim, mimoza ve manolya, kavak
    Yaprakları dahil
    Bütün bu kıpır kıpır insanlar
    Elleri kolları ve kulaklarıyla
    Ve erken öten bir horozun sesiyle
    Kaçmışlar öbür dünyaya şimdiden
    Seslerini bırakmışlar geriye
    Bu ölümlü dünyaya yadigar...

    CAN YÜCEL
     
  3. Jerna

    Jerna Profesyonel Üye www.pembeoje.com

    Bugunlerde herkes gitmek istiyor.
    Küçük bir sahil kasabasina,bir baska ülkeye,daglara, uzaklara...
    Hayatindan memnun olan yok. Kiminle konussam ayni sey...
    Her seyi, herkesi birakip gitme istegi.
    Öyle ''yanina almak istedigi üç sey'' falan yok.
    Bir kendisi.

    Bu yeter zaten. Her seyi, herkesi götürdün demektir.
    Keske kendini birakip gidebilse insan.
    Ama olmuyor.

    Hadi kendimize raziyiz diyelim, öteki de olmuyor.
    ani her seyi yüzüstü birakmak göze alinamiyor.
    Böyle gidiyor iste. Bir yanimiz ''kalk gidelim'',
    öbür yanimiz "otur'' diyor.
    ''Otur'' diyen kazaniyor. O yan kalabalik zira.
    Is, güç, sorumluluk, çoluk çocuk, aile, güvende olma duygusu..

    En kötüsü aliskanlik.
    Aliskanligin verdigi rahatlik, monotonlugun dogurdugu bikkinligi
    yeniyor. Kaliyoruz.
    Kus olup uçmak isterken agaç olup kök saliyoruz.
    Evlenmeler...
    Bir çocuk daha dogurmalar...
    Borçlara girmeler...
    Bir köpek bile bizi uçmaktan alikoyabiliyor.
    Misal, ben...
    Kapidaki Rex'i birakip gidemiyorum. Degil bu sehirden gitmek,
    iki sokak öteye tasinamiyorum. Alip götürsem gelmez ki...
    Bütün sokagin köpegi oldugunun farkinda.
    Herkes onu, o herkesi seviyor.
    Hangi birimizle gitsin?
    ''Sirtinda yumurta küfesi olmak'' diye bir deyim vardir;
    evet, sirtimizda yumurta küfesi var hepimizin.
    Kendi imalatimiz küfeler.
    Ama egreti de yasanmaz ki bu dünyada. Ölüm var zira.
    Ölüme inat tutunmak lazim. Inadina kök salmak lazim.
    Bari ufak kaçislar yapabilsek.
    Var tabii yapanlar. Ama az. Sadece kaymak tabakasi.
    Hepimiz kaçabilsek...
    Bütçe, zaman, keyif...
    Denk olsa. Gün içinde mesela...
    Küçücük gitmeler yapabilsek.
    Ne mümkün.
    Sabah 09.00, aksam 18.00.
    Sonra baska mecburiyetler.
    Sıkışıp kaldık.
    Sirf yeme, içme, barinmanin bedeli bu kadar agir olmamali.
    Hayatta kalabilmek için bir ömür veriyoruz.
    Bir ömür karsiligi bir ömür yani.
    Ne saçma.
    Bahar midir bizi bu hale getiren?
    Galiba.
    Ben her bahar ásik olmam ama her bahar gitmek isterim.
    Gittigim olmadi hiç.
    Ama olsun... Istemek de güzel.
    CAN YÜCEL
     
  4. Jerna

    Jerna Profesyonel Üye www.pembeoje.com

    AĞIT

    Dinar yolunda Devrilen Bir Fordun Şöför Ahmet İçin Yaktığı A

    Ah Ahmet ah sana söylediler de
    Yollar bozuk Dinar üstünden gitme diye
    Hani köprülerde yavaşlayacaktın
    Deli bozuk bir uçurtmaydın Ahmet
    Takıldın tellere sonunda
    İttin ursuzdun o*****u çocuğuydun
    Esrar boyalı ispirto eroin
    Çirkefliğin daniskası sende
    Bir gün tatlı bir sözünü mü işittim
    Bari kırk yılın başında bir
    Bu da senin diye bir çift lastik alsan
    Biliyorum tapondum Forttum 45 modeliydim
    Lakin ellerine yangındım Ahmet
    Ah domuz ah nasıl da karıştırırdın ötemi berimi
    Sevgi derdim de sana dinletemezdim
    Aklın hep yollu karılarda
    Sevgi bir uğraştır derdim sana
    Taksicilik parçacılık gibi
    Her şeye razıydım sırf anlayasın diye
    Nemene şeydir sevgi
    Gözüme bir kız da kestirmiştim
    Müftülerin Nazmiye
    Handiyse yapacaktım aramızı
    Sizi çamlıklara götürecektim
    Yeşil halılarımı serecektim altınıza
    Bilirim ne allahın gazebi olduğunu
    Tam kızla hır çıkaracağın zaman
    Göğün mavisini göstertecektim sana

    Her şeye razıydım sırf anlayasın diye
    Nemene şeydir sevgi
    Böyle bok yoluna gidecektin madem
    Bari ben çiğneyeydim seni



    Can YÜCEL
     
  5. Jerna

    Jerna Profesyonel Üye www.pembeoje.com

    AKDENİZ YARAŞIYOR SANA

    Akdeniz yaraşıyor sana
    Yıldızlar terler ya sen de terliyorsun
    Aynı ıslak pırıltı burun kanatlarında
    Hiç dinmiyor motorların gürültüsü
    Köpekler havlıyor uzaktan
    Demin bir çocuk havladı
    Fatmanım cumbadan çarşaf silkiyor yine
    Ali dumdum anasına sövüyor saatlerdir
    Denizi tokmaklıyor balıkçılar
    Bu sesler işte sessizliğini büyüten toprak
    O sesinin sardunyalar gibi konuşkan sessizliği
    Hayatta yattık dün gece
    Üstümüzde meltem
    Kekik kokuyor ellerim hala
    Senle yatmadım sanki
    Dağları dolaştım
    Ben senden öğrendim deniz yazmayı
    Elimden düşmüyor mavi kalem
    Bir tirandil çıkar gibi sefere
    Okula gidiyor öğretmenim
    Ben de ardından açılıyorum
    Bir poyraz çizip deftere
    Bir ada var sırf ebabil
    Dönüyor dönüyor başımda
    Senle yaşadığım günler
    Gümüş bir çevre oldu ömrüm
    Değince güneşine
    Neden sonra buldum o kaçakçı mağarasını
    Gözlerim kamaşınca senden
    Ölüm belki sularından kaçırdığım
    O loş suda yıkanmaktır
    Durdukça yosundan yeşil
    Kulaç attıkça mavi
    Ben düzde sanırdım yıkıntım
    Örenim alkolik asarım
    Mutun doruğundaymışım meğer
    Senle çıkınca anladım
    Eski Yunan atları var hani
    Yeleleri bükümlü
    Gün inerken de öyle
    Ağaçtan izdüşümleriyle
    Yürüyor Balan tepeleri
    Yürüyor bölük bölük can
    Toplu bir güzelliğe doğru
    Kadınım Yaraşıyorsun sen Akdenize
     
  6. Jerna

    Jerna Profesyonel Üye www.pembeoje.com

    AKİS

    Sen çaldıkça Teodorakis
    Bir mor yağıyor üstüme...
    Dudaklarım öpüşmekten mosmor...
    Bir putum sanki ilahilerle
    denize fırlatılmış
    Ve bir deniz yağıyor üstüme
    Bakma sen sevgili Teodorakis
    Açgözlü güvercinlerin didiştiklerine!
    Avluların o en çakırkeyiflisine
    Mısır daneleri gibi serpilmişler ama
    Mısır danesi değil ki bu adalar
    Ne de biz güverciniz...

    Sekerek o güneş güzeli çakılların üzerinden
    Çıplak ayaklarımızın su sesleriyle
    Birbirimize
    Ve kendimize
    Bilakis

    Sen çaldıkça Teodorakis
    Bir mor yağıyor üstüme

    ********************

    Al Bir Uzun Hava



    Çekirgeydi Raşko’nun elindeki güvercin
    Raşko’da mengeneydi, bu beynimizde kalsın!
    Çekmişler ıstor diye muhribin dumanını
    Böyle aşk, böyle barış, Allah belamı versin!

    Bugün kitabım verdim tek pedal matbaaya
    Bu yol beni götürür sağlam Selimiye’ye
    Ağlıyorsam gözyaşım iki gözüme dursun
    Vermişim ben canımı al-uzun bir havaya
     
  7. Jerna

    Jerna Profesyonel Üye www.pembeoje.com

    ALTI

    Geçen gün görüşe gelenlerin isimleri okunurken hoparlörde,
    Otobüs Terminalleri düştü aklıma;
    Aynı çatlak ses, aynı nalça ağız:
    Adana'dan İstanbul istikametine gitmekte olan
    Gazanfer Bilge Turizm Otobüsü Yolcuları
    Otobüsünüz hareket etmek üzeredir...
    A, baktım, şaka maka derken, daldırıp gidiyorum
    İstanbul istikametine!..
    Tıp! Tıh! Tıh! Tıh! Tıh!
    S...mışım ben böyle 1930 model ranzayla çıkılan
    İstanbul seyahatinin içine!
    *********************

    ARKAMDAN KONUŞMASINLAR DİYE

    Her Donlişotun bir yeldeğirmeni vardır
    Benim ki Heybeli’de
    Yarı yarıya yıkık
    Üstünde
    Kırmızı üstüne beyaz beyaz harflerle
    Kocaman
    TÜRKİYE HALK BANKASI
    Yazılı
    Vallahi billahi de
    Beş kuruş almadım o reklam için
     
  8. Jerna

    Jerna Profesyonel Üye www.pembeoje.com

    Aslandan Al Haberi!



    Romalılar aslanlara atarlarmış Hıristiyanları.
    O Hıristiyanlar ki
    Romalılardan daha dürüst, daha düzgün, daha uygar bir
    düzene
    inanmaktan başka suçları yoktu...
    Romalılar oyalamak için işsiz yığınlarını
    O zamanın gazetesi
    Ve Hürriyet’i olan Coliseum stadyomunda
    Aslanlara atarlarmış sen gibi ben gibi
    Mehmet Turgut gibi insanları
    O Mehmet Turgut ki
    İşsiz olmaktan başka suçu yoktu
    İşsiz parasız evsiz-barksız
    Ve aslanın kafesine girdiğini farketmeyecek
    kadar uykusuz...
    O Mehmet Turgut ki
    Libya’ya gitmek için sıra bekleyen bir
    Kunuri Aslanıydı
    Adana’nın Girne yolunda bir lunaparkta
    Buldular parçalanmış vücudunu...
    Sade Adana’nın Girne yolunda değil
    Roma’da da böyle
    Oyalamak için işsiz yığınlarını
    Ve belki de azalsın diye işsizlerin sayısı
    O zamanın gazetesi
    Ve Hürriyet’i olan Coliseum stadyomunda
    Aslanlara atarlardı sen gibi ben gibi
    Mehmet Turgut gibi insanları...
    Ama Ali adındaki
    O kendi de müebbete mahkum aslan
    Aslanlar akıllanıyorlar mı nedir
    Yemedi kardeşim yemedi
    Kore Gazisi Mehmet Turgut’un göğsündeki
    Silver Star nişanını!
     
  9. Jerna

    Jerna Profesyonel Üye www.pembeoje.com

    AY IŞIĞI SON ALTI

    Alnımda bir ağustos böceği
    Yapraktan bedenim
    Ağaçtan bademim
    Bu zincirinden boşanmış poyrazda
    Uçuyoruz dolunaya doğru
    Yel yepelek yelken kürek
    Uçuyoruz ağaçlar evler duvarlar
    Uçuyoruz peribacaları
    Allaha emanet kula selamet
    Toprak da ayaklandı
    Bahçeler tarlalar
    Çiçekleri sarı yeşilleriyle
    Ardımızdan Kızlan' daki yel değirmenleri
    Alavra ' da doludizgin yaban eşekleri
    Burunlar koylar bükler
    Dağlarda ki devanaları
    Balıkaşıran' da kopuyoruz anakaradan
    Uçuyoruz mehtapta
    Acemaşıran faslı okumaya dolunayda.
    *********************
    Ay! Ay! Ay!



    Şu gökteki ay var ya
    Şu boktan şu yarım ay
    Bakarsan bakarsan bakarsan
    Bi tek sözüme bakıyor benim
    dolunay olmak için

    O bana bakıyor
    Ben ona.
    O bana bakıyor
    Ben ona,
    Hepimiz ama
    Hepimiz
    Hepimiz
    Bakıyoruz hep birbirimize
    bakıyoruz hep bakıyoruz
    ADAM olmak için hep

    Ay! Ay! Ay!

    O bana bakıyor
    Ben ona.
    O bana bakıyor
    Ben ona
    Canım yanarcasına
    Ne zaman
    Ama ne zaman olacak bu iş?

    Bakıyorum bakıyorum da aya
    Bakıyorum da ayın ayaklarına
     

Sayfayı Paylaş