Dünyann ilk Engelli çocuk Kıyafet Koleksiyonu 2015'deı

Konusu 'Defileler & Özel Tasarımlar' forumundadır ve Sarısaçlım tarafından 27 Aralık 2014 başlatılmıştır.

  1. Sarısaçlım

    Sarısaçlım Saygın Üye www.pembeoje.com

    Hazır giyimde 2000 yılında Wenice Kids isimli çocuk giyim markasını yaratan Kuşam Tekstil dört ortaklı bir şirket.
    Çocuk giyiminde 2015'da dünyada ilk 10 markadan biri olacaklarını üstüne basa basa söyleyen firmanın dört ortağıyla (İdris Akdoğan, Oktay Özdemir, Fuat Zafer ve Nazif Zafer) şirketin buluşlarını ve verimlilikle Çin sendromunu nasıl yendiklerini konuştuk.
    Firmanın yönetim kurulu başkanı İdris Akdoğan, Çin baskısıyla sektörün moralini bozanları eleştirerek, "Hiç kimse verimlilik ve doğru sistem kurarak üretim maliyetini düşürmenin hesaplarını yapmıyor. Hemen Çin'e Hindistan'a gidiyor. Çin'e ayrılan kaynakla Türkiye'de üretim yaparsanız maliyetler makul hale gelir. Yeter ki doğru sistemi kurun ve verimliliği sağlayın" dedi. Kuşam Tekstil İcra Kurulu Başkanı Oktay Özdemir ise grubun sözcüsü olarak tanıttı kendini. Dört kişilik ortaklık yapısında herkesin sırayla görev değiştirdiğini belirten Özdemir, "Biz bir takımız. Sistemin içinde her noktada çalışıyoruz. Görevlerimiz bu nedenle geçici" diye konuştu. (Radikal) 'İlk 10 markadan biri olacağız'
    dünyanın 'ilk' engelli çocuk koleksiyonunu ocakta satışa sunacaklarını ve 2008'de engelli çocuklar için İstanbul'da özel bir mağaza açacaklarını söyleyen Özdemir, 27 ülkede mağazaları bulunduğunu, Türkiye dahil dünyada 300'ün üzerinde mağazaları olduğunu anlattı.
    Özdemir, geçen yıl 10 milyon avro olan cirolarını, bu yıl 40-50 milyon dolara çıkaracaklarını kaydederek, "Bunun yüzde 80'i ihracat. Hedefimiz 2015'de 500 milyon dolar ciroya ulaşmak. Dünyada her çocuğun Wenice giymesini ve her yıl yüzde 100 büyümek istiyoruz. Bir bildiğimiz olduğu için söylüyoruz. 2015'de dünyada ilk 10 markadan biri olacağız" dedi. Wenice, 45 ülkeye ihracat yapıyor.


    'Sırada 16-21 yaş için üretim var'
    Ayda 1 milyon adet üretim yaptıklarını, üretimi sadece Türkiye'de gerçekleştirdiklerini ifade eden Özdemir, "Çin'deki firmalarla aynı maliyette üretiyoruz. Markalaşmada Türkiye'de üretim yapmayı bırakarak bir noktaya gelemeyeceğimizi anladık. Türkiye'deki üretim rekabetçi. Uzakdoğu'da üretime karşıyız. Çin'de üretilen ürünler bizim satış fiyatlarımızdan ucuz değil. Fiyatta Çin ile rekabet edebilir noktadayız. Üç-dört yıldır markalaşmaya yatırım yapıyoruz. Markayı satın alma psikolojisi yaratılması gerektiğine inanıyoruz. Dünyada Wenice'i satın alma psikolojisini yaratmak istiyoruz" dedi. Wenice, 2008'de 16-21 yaş için de üretime başlayacak.
    'Isısını ayarlayan, ses kaydıyla yardım çağıran mont'
    Özürlü çocuk kreasyonu
    Özürlü çocuk kıyafetleri dünyada moda değil, ihtiyaç noktasında. Koleksiyonu önümüzdeki ocak ayında dünyayla birlikte Türkiye'de de satışa sunacağız. Bu ürünlerin fiyatı, normal ürünlerden daha ucuz olacak. 2008'de engelli çocuklar için İstanbul'da özel bir mağaza da açacağız. Bu mağazada doktor da bulundurmayı düşünüyoruz. Giysiler düğmeli ama 'cırt'lı. Çocuk bir eksiklik hissetmesin düğmeyi açıp kapayamayacağı için düğme olsun ama içerideki 'cırt' ile açılıp kapansın istedik. Amaç çocuğun diğer çocuklar tarafından dışlanmaması.

    'Çocuk kaybolmalarına mont'
    Çocuk kaybolmalarına karşı da harekete geçen bir firmayız. Montların içine bir cihaz yerleştiriyoruz. Aile çocuğuna montu ya da ceketi aldığında isim, adres ve telefon numaralarını anlatan ses kaydı yapıyor. Çocuk kaybolduğunda montun üzerindeki düğmeye basarak, yardım isteyebiliyor. Anne ve babanın çocuğuna sadece düğmeye basmayı öğretmesi yeterli.

    Prematüreler için giysi
    Prematüre doğum günümüzde çok sık görülüyor ve mevcut kıyafetler gram ağırlığında doğan çocuklara çok büyük geliyor. Prematüre çocuklar için kıyafetler hazırladık. Bu koleksiyonu tamamlamak üzereyiz. 2008 ilkbahar-yaz sezonunda ilk ürünler çıkacak.

    Renk değiştiren etiket
    Wenice Kids'in sektöre bir çok yenilik ve buluş getirdiğini söyleyen Oktay Özdemir, bunlarla ilgili bazı örnekler de verdi: Giysilerin içine koyduğumuz bir etiketle, ürün kullanıldıkça renk değiştiriyor. Ürünün ekonomik ömrünün bittiğini böylece anlayabiliyor tüketici. Yeşil etiket kırmızıya dönüyor. Bunu neden yapıyoruz diye sorarsanız, yanıtı çevreye duyarlılık. Çünkü, deforme olmuş kumaş yıkanırken daha çok deterjan kalıntısı barındırıyor. Bunun için daha çok su kullanılması gerekiyor. Bizim geliştirdiğimiz etiket, kumaşın lif performansıyla eşdeğer özellik gösteriyor. Bu etiketlere talep olursa satabiliriz.

    Küresel ısınma laboratuvarı
    Küresel ısınma laboratuvarı kurduk. Az enerji harcayan ve daha az su kullanımı gerektiren ürünler üzerinde çalışıyoruz. Çok yakında bu konuyla ilgili üç-dört projemiz ortaya çıkacak. Burada enerji tasarrufu yapan kumaş tasarladık. Isısı ayarlanabilen mont ve pantolon üretimi üzerinde de çalışıyoruz.

    Akıllı mağazalar açıyor
    İstanbul'da akıllı mağazalar açacağız. Bu mağazada müşteriden gelen taleplere göre ürün yapılacak. Hava durumuna göre raflar değişecek. O gün yağmur yağıyorsa o havaya uygun kıyafetler otomatik olarak öne çıkacak. Müşteri evden siparişini verebilecek.

    Gaz çıkartıcı bitkisel tulum
    Bebeklerin gaz problemlerini çözmeye yardımcı olacak ürün tasarladık. Bitkisel bir ürün bu. Ürün tulumun bebeğin karnına gelen bölümüne yerleştirilecek. Bebeğin rahatça gaz çıkarmasını sağlamayı amaçlıyoruz. Bunun yanında bir Türk kahraman üzerinde de çalışıyoruz. Bu tip ürünler çıkaracağız.
    Tekstilin sorunu kur değil, tek adamlılık'
    "Türk sanayinin teorisi yok" diyen Kuşam Tekstil İcra Kurulu Başkanı Oktay Özdemir, Türk tipi verimi keşfederek Çin'den daha ucuza üretim yapılabileceğini anlattı. Özdemir şunları söyledi: "Türk sanayi dünya rekabetiyle nasıl baş edeceğini bilmiyor. Kopyala yapıştır mantığıyla çalışılıyor. Şirket içinde şirketler oluşmuş, verimsizlik var. Tekstil sektörünün çözümleri ya da sorunlarının devletle bir ilgisi yok. En iyi marka bile etkisiz ve yetkisiz çalışanlarla dolu. Tek adam var.
    Her şeye o karar veriyor. Yatırıma, yeni modele, satış bağlantılarına, ücretlere, ortaklıklara... Tek adamlı sisteme devlet niye yardım etsin. Deniliyorki; kurlar çok büyük sorun. Kur artarsa verimlilik artacak mı? İnovasyon mu gelecek? Teknoloji ya da mantık mı değişecek? Tüccarlaştırılmış eğitim veriliyor. İkinci kuşak kazanılamadı. Mevcut yapıyı anlayamadı. Sektörlerin bu insanları yeniden kazanması şart. Biz ise firma olarak elimizdeki insan gücünü keşfettik. İnsan doğru kullanıldığı zaman verimlilik artıyor. Tekstil sektöründe işçiliğin payı yüzde 30-40 arasındadır. Bunun üzerine lojistiği koyun, vergiler, sipariş teslimatları koyun göreceksiniz ki Çin'de üretim hiç de sanıldığı kadar fayda sağlamıyor. Sistem ve verimliliği elde ederseniz Çin'den daha ucuza mal üretebilirsiniz. Biz bir yılda maliyetleri inanılmaz oranlarda indirdik. Türkiye'de bir 'verimlilik bakanlığı' kurulmasını talep ettik."



    'Çinli dostu' demek en büyük hakaret
    Türk insanının yapısına uygun ISO kalite standartlarına alternatif bir yapı oluşturduklarını anlatan Oktay Özdemir, "Türkçeleştirilmiş eğitimle yeni mühendisler kazandırdık. Yerel kültürle evrensel eğitim yapıyoruz. Doğu ve Batı genlerini taşıyan tek millet bizleriz. Bunu doğru kullanırsak inanılmaz avantaj sağlarız" dedi. Özdemir şirketlerindeki başarı modelini nasıl uyguladıklarını şöyle anlattı:


    Problem çözme masası kuruldu. Çalışanlar ailevi, işiyle ilgili ya da kişisel sorunlarını iletebiliyor. Herkes dilediği çalışanla görüşebiliyor.

    Her çalışan için verimlilik ölçümü yapılıyor.

    Fason iletişim merkezi kurduk. Tüm tedarikçilerimize, teknik, insan kaynağı, üretim desteği, simülasyon desteği veriyoruz. Maliyetleri düşürüyoruz.

    Akışkan maliyet ölçümü yapıyoruz. Üretimin her aşamasını kontrol altında tutarak önlem alıyoruz.

    Her tedarikçiyle ayda bir kere bir araya geliyoruz.

    Türk insanının verimi nedir bunu hesaplayıp Türk tipi verimi ortaya koyuyoruz.

    Yerel bölge sistemi kurduk. Örneğin Doğu Anadolu'ya ihtiyaçlarına yönelik üretim, Ege'ye modayı gözeterek üretim yapıyoruz.

    İşçi mesaiye kaldığında ailesine çiçek gönderiyoruz. Çalışanımızın özverisinden dolayı kutluyor, ailesine ayıracağı zamandan çaldığımız için özür diliyoruz.

    Bizde heyecan ve ve merak ölmüşse emeklisiniz demektir.

    İşyerimizde, 'Çinli dostu' demek, çok kötü hakarettir. Çünkü verim düşüklüğü Çin'e yönelmeyi doğurur.

    * * * * *

    ABD pazarına sürprizimiz olacak
    Wenice Kids, engelli çocuklar için yandan 'cırt'lı giyimi kolay tişört ve pantolonlar hazırlıyor. Engelli kreasyonlarını tüm dünyaya satan firmanın yönetim kurulu üyesi Fuat Zafer, 2008'i 'girilmemiş pazarlar yılı' ilan ettiklerini belirterek, şunları kaydetti: "Bu projede, Londra ve Paris gibi dünya başkentleri de olacak. Önümüzdeki yıl Pekin'de mağaza açacağız. 2009'da ABD'de olmayı düşünüyoruz. ABD'ye çok güçlü giriş yapmayı planlıyoruz. Bu büyük bir sürpriz olacak. Hedefimiz, 2008'de Türkiye dahil 600 mağazaya ulaşmak ve 2009'da 75-80 ülkeye gitmek." Sibirya'da bayileri bulunduğunu ve Erivan'daki Wenice mağazalarının satışlarının çok iyi olduğunu ifade eden Zafer, Yunanistan'da 20'ye yakın mağazası olan bir firmayı Wenice'ye çevirmek üzere olduklarını, çocuk giyimi alanında iki büyük pazar olan İtalya ve İspanya'da yer alma projeleri bulunduğunu anlattı. Zafer, "Türkiye'nin en büyük çocuk ürünü üreticisiyiz. Yurtiçinde kendimize rakip görmüyoruz" diye konuştu.

    [​IMG]

    'Tabelaları kaldırtıyoruz'
    Wenice Kids'in 50 mağaza ve 350 satış noktasında ürünlerinin satıldığını belirten Kuşam Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı İdris Akdoğan da, Polonya, Sırbistan ve Ukrayna gibi bazı üreticilerin kendi markalarından vazgeçip, Wenice Kids satmaya başlayacaklarını ifade etti. Bu tür Avrupalı üreticilerin üretim maliyeti, model çeşitliliği, kurumsal ve sistemsel destek açısından kendilerini tercih ettiğini belirten Akdoğan, "Bir süre önce Sırbistan'da, üretiminin yüzde 80'ini Çin'deki firmalara yaptıran bir marka, bundan vazgeçti ve bizi tercih etti. Kendi markasını rafa kaldıracak ve Wenice Kids için mağazalar açacak. Aynı şey Ukrayna'da da oldu. Newland markasının sahibi kendi markası yerine bizi tercih etti. Son olarak Polonya'da da benzer bir gelişme yaşandı. Sekiz yıldır bizim müşterimiz olan bir kişi 43 mağazada sattığı kendi markasını bıraktı ve Wenice'in Polonya'daki distribütörü olmak istedi. Bu sayede Polonya'da bir ay içinde Wenice Kids tabelalı 43 mağazamız birden olacak" dedi.
     
    Yönetici tarafından düzenlendi: 28 Mart 2015
  2. Alara

    Alara Profesyonel Üye www.pembeoje.com

    Faydalı ve duyarlı bir çalışma olmuş bilgilendirme yaptığınız için teşekkürler.
     
  3. Blkdsnhklsn

    Blkdsnhklsn Yeni Üye www.pembeoje.com

    engellide olsan onlarda bizim çocuklarımız
     
  4. Güzide

    Güzide Yeni Üye www.pembeoje.com

    gerçekten iyi düşünülmüş ve ihtiyaç duyulan gerekli güzel bir çalışma olmuş teşekkürler.
     
  5. Blkdsnhklsn

    Blkdsnhklsn Yeni Üye www.pembeoje.com

    Umarım devamı gelir
     

Sayfayı Paylaş