Hikaye :-))

Konusu 'Mizah' forumundadır ve Binnaz.E tarafından 8 Ocak 2015 başlatılmıştır.

  1. Binnaz.E

    Binnaz.E Profesyonel Üye www.pembeoje.com

    1) Birgün marketin birinde meyve reyonunda
    meyvelerden tadiyordum. Iste
    kiraz, seftali vs vs... Görevli de bana bakiyor ama
    ben hiç aldirmadan
    yemeye devam ediyorum. Sonun da görevli yavasça
    yanimayaklasti ve: "Abla
    karpuz da keselim mi?" dedi...


    2) "Kim 500 Milyar Ister"i seyrediyorum. Sanirim
    Marmara`da okuyan bir ögrenci. Kenan Isik çocuga sordu.
    Sporla aran nasil? Çocuk bastan beri sürdürdügü ukalalikla
    "Gayet iyi" dedi. 4 milyarlik soru geldi: Teniste
    servisin üstüste 2 kez basarisizlikla sonuçlanmasina
    ne ad verilir?
    a. çift hata c. backhand
    b. forehand d. net
    Gayet rahat bir biçimde "d.net" dedi. Seyirciden
    öyle bir ugultu koptu ki ekranlardan dahi bu gürültü duyuldu.
    Sonra cevabini degistirdi ve "a.çift
    hata" dedi. Bir sonraki soruya geçilirken Kenan Isik
    çocuga niye ilk cevabindan vazgeçtigini sordu.
    Aldigi cevabin sokunu ben bile hala üzerimden atamadim.
    Kenan abim ne olmustur Allah bilir:
    -"Az çok Ingilizcem var zaten. Backhand olamazdi
    zaten. Çünkü back arka
    demek. Kortun gerisinden vurursaniz backhand olur.
    Bu durumda forehand de
    kortun önünden vurma oluyor. Yani biraz da
    seçeneklerden gittim."
    Bir sonraki soru da Uluslararasi Af Örgütü`nün
    kisaltmasi ile ilgili. Kenan
    Isik çocugun melül bakislarina dayanamadi ve "Hadi
    yine Ingilizce`ni konustursana" dedi.


    3) Bankada staj yaparkene kredi karti basvurularini
    inceliyordum. Hepsi iyi
    hos güzeldi ama bir formu okumaya basladiktan kisa
    bir süre sonra gülmekten
    koptum. Hatunun biri cinsiyet bölümünde bulunan ()kadin ( )erkek
    seçeneklerine bir de ( )kiz seçenegini eklemis ve
    onu isaretlemis. Bunu yapan kizimiz da bu arada 43 yasinda...


    4) Bandirma`da bir restoranin cami: "23 saat açigiz"


    5) Eski isimde, Hindistan`in koyu müslüman
    kesiminden bir firmayla
    çalisiyorduk. Bir gün telefon etmem gerekti, adama
    "how are you?" dedigimde
    aldigim cevap tüyler ürperticiydi: fine
    elhamdullillah! yetmezmis gibi bir
    istegimi ilettikten sonra gelen tepki ise: okey insallah!


    6) Bu olay Trabzon Farabi tip fakültesinde aynen
    yasanmis bir olaydir. Acil kapisinin önüne kornalar çalarak
    2-3 araç geliyor. içinden insanlar firlayarak klasik
    "doktorlar nerde sedye getirin" seklinde bagirmalar
    oluyor. Öndeki arabadan çikan bir kisi arkadaki
    arabaya hastayi arabadan
    çikarmasini söylüyor. Ve arkadakinin yaniti:
    "SIZIN ARABADA DEGIL MIYDI?"
    Yani vatandaslar hastayi Rizede birakip diger
    arabada oldugunu sanarak
    Rize`den yani 1 saatlik yoldan son sürat
    gelmisler...Bu hikaye kesinlikle
    favorim )))))))


    7) Besiktas`tan minibüse binip Yildiz`da inecektim
    malum yokus. Soförün
    önü bildigimiz dantel, havlu ve bilumum süs
    esyalaryla dolu ve de havlunun
    ortasina özenle yerletirilmis cep telefonu. Tahminen
    iki yüz metre ya gittik
    ya gitmedik cep telefonu çaldi. Soförümüz sol dirsek
    camda, el direksiyonda
    sag eli ile cep telefonunu aldi ve açti:
    - ALOOOO.. BUYRUN CEP TELEFONU....


    8) Master yapmak için Amerika`ya gitmeye karar
    verdim. Ankara, Kavaklidere`deki Amerikan Büyükelçiligine çarsamba
    günü saat 10`da gittim.
    Lakin vize islemleri "Pazartesi-Çarsamba 8.30-10.00"
    gibi bir ilanla karsilastim elçilik kapisinda. Mecburen is bir hafta
    sonraya kaldi. Pazartesi gittigimde, saat henüz 8.30 olmamisti.
    Kapidaki görevliye, durumumu anlattm. O da bana neden persembe günü
    gelmedigimi sordu. Ben de kapidaki ilani gösterdim. O da bana "O ilan
    Iranlilar için" dedi. Bu laf üzerine uzun süre düsündüm.
    Su an Amerika`dayim hala düsünüyorum.


    9) "ER RYAN`I KURTARMAK" filminin, muhabbetleri
    vahset ve hüzne çevirdigi
    dönemlerdi. Ben de dayanamadim gidiyim dedim su
    filme. Gittim, abi film acayip manyak baslady tüm salonu uçurdu
    zaten ilk 10dk.`da. Neyse izleyenler bilirler bir karakter vardi
    "upham" miydi neydi?. Adam tirsak bir
    tipti öyle savasma falan gibi becerileri yoktu.
    Heyecanin tavana vurdugu dk.`lardi. Filmin ortalari felan bu bizim
    "UPHAM" korkudan arkadasina cephane tasiyamadi ve o herif öldü. Herkes kendi
    çapinda bu senaryoya üzülürken arkadan bir ses beni ve tüm salonu
    dumurdan kirdi. geçirdi: "ULAN ALLAH BELANI VERSIN. SENI BU FILME ALANIN
    AGZINA SI..YIM."


    10) Geçenlerde Eminönü`nden Aksaray`a giden treni
    kaçrmamak için altgeçide girdim. Bilirsiniz; altgeçitte, sagli sollu
    dükkanlar ve seyyar saticilar vardi. Bunlardan oyuncak satan bir seyyar
    saticida gördügüm bir oyuncak beni dumurdan dumura soktu: ActionMan`leri
    biliyorsunuz... Amcalar onun yerlisini üretmisler.
    "Macera Adam". Yalniz beni daha da sasirtan, Macera Adam (yani ActionMan)
    tam bir Türk: Sakalli, Maltepe paketi var cebinde, bir adet
    Kirikkale silahi var, bir adet Kuran-i Kerim (küçük yesil kitap yani),
    biçak, yesil renk bandana ve tesbihi var!


    11) 2 sene önce Sevgililer gününde dolmusla
    Kadiköy`e gidiyordum. Ön
    koltukta oturuyorum, çalan radyoda dj öyle bi anons
    yapti "bu güzel sevgililer gününde simdi yaninizdaki o güzel insana
    dönüp elini tutun ve seni seviyorum deyin" Arkadakilere bi göz attim,
    oturan çiftler birbirlerinin elini tutup seni seviyorum dediler.
    Önüme dönerken soföre gözüm takildi ve soför bana aynen sunu dedi: "Sakin
    aklina bile getirme"


    12) Bir çift bogazda arabayla gezerken kizin çocugu
    öptügünü gören polisin anonsu abartisiz öyleydi: "yiyisme saga çek!"


    13) Bir gün çok güzel ve bakimli bayanin biri yolda
    kenarda oturan adamin ayagina basti. Kadin gayet üzgün adama dogru
    "kusura bakmayin beyfendi, çok özür dilerim" dedi.
    Adam da ona "Tamam da bacim ayakkabinin ***na koydun"
    dediginde biz zaten olay yerinde yerlerde sürünüyoduk.


    14) Bir arkadasim Topkapi otobüs duraklarinda
    otobüsün kapilarinin açilmasini bekliyordu. Hemen arkasinda bir kadin
    ve çocugu vardi, otobüsün hareket saati geldigi zaman kapilar açildi,
    arkadasim kadinla çocuga öncelik
    verdi onlar otobüse bindikleri zaman çocuk bombos
    otobüste hangi koltuga binecegini sasirmisti, bir o koltuga kosuyor
    bir o koltuga, annesi çocuga: "Bak oglum özgürlük iste böyle bir sey.
     
  2. Binnaz.E

    Binnaz.E Profesyonel Üye www.pembeoje.com

    15) Mevsimlerden yaz, berbat bi sicak. Ankara,
    Sihhiye`de kuzenle otobüs bekliyoruz. Sicaga daha fazla dayanamayip
    hemen ordaki büfeye gidiyoruz birseyler içmek için.
    Kuzen büfedeki tipe "Bize iki Yedigün Light" diyor.
    Tipin verdigi cevap bizi kopariyor: Yedigün Light
    kalmadi abi, Marlboro Light veriyim mi?



    16) Bi gün anatomi pratigindeyiz. Ilk defa kadavra
    diseksiyonu yapicagiz. Hocamiz nasil yapicagimizi anlatiyo, deriden
    bahsediyor filan. Ingilizce tiptayiz ama herkes Türkçe İngilizce karışık
    konusuyor. O sirada arkalarda duran yabanci bir arkadas da,
    `How thick is the skin?` diye sordu. Hoca da,
    `Duyamadim çocuklar arkadasiniz ne sordu?` dedi.
    Yanindaki arkadas da gayet
    sakin `Skin`in kalinligini soruyo.` dedi hocaya. O
    da ne dedigini hoca dahil herkes kopunca anladi.



    17) Bir gün üniversitenin kantininde sirada
    bekliyorum. Önümde kantinin
    sürekli müdavimlerinden bir kiz da çay aliyor.
    Sasirtici bir sekilde kiz
    çayina 5 tane seker koydu, bir kaç tane de eline
    aldi. Bunu gören kantinci
    eleman kiza bakip, suratinda yayik bir siritma ile
    "Bir kaç tane daha al, agda yaparsin." dedi.
    Kantinciye helal olsun gibisinden baktigimi hatirlarim.



    18) Arkadas evde bangir bangir müzik dinliyormus.
    annesi de çikarmis elektrik süpürgesini bütün evi süpürüyomus. Tabi gürültüden aletin sesini
    duymuyo... Müzigi kapatinca farketmisler ki kadin
    çalismayan süpürgeyle bütün evi dolasiyomus yarim saattir.
     

Sayfayı Paylaş