BABA -Murat İnce

Konusu 'Şiir' forumundadır ve SonKraLice tarafından 29 Aralık 2014 başlatılmıştır.

  1. SonKraLice

    SonKraLice Saygın Üye www.pembeoje.com

    Baba

    Köhne, tuzlu bir yaşamdan yazıyorum,
    Merhaba diye başlamak istiyorum...
    Gecenin berrak dökülüşü aklıma geliyor,
    Usulca yanağıma kondurduğun busen
    Ve yastığımın altına sıkıştırdığın gofret
    Sonra, sonra annemden gizli bıraktığın harçlıklar...

    Paylaşmanın buharı kızarmış bir tavukta,
    Yeni fırından çıkmış birkaç pidede esiyor
    Ve "Hadi oğlum kalk" diyen sesin
    Kulaklarımda çınlıyor baba...
    Yüreğimde yankılanıyor,
    "Sizsiz boğazımdan geçmez" deyişin...

    Elin midende, göğsün direksiyonda,
    Bir gece yarısı mide kanaman
    Ve bir sabaha karşı kaza haberin
    Kulaklarımda çınlıyor
    Ve ben daha beş yaşındayım baba
    Yürek, kaşındaki derin izlerde boğuluyor...

    Uzaklardan, ağların çekildiği derin mavilerden yazıyorum,
    Pul pul hatıralar takılıyor gözlerime
    Enginlerde kayboluyorum baba...
    Şavkı vururken ayın, gecenin esrarına bir beyazlık düşüyor
    Sen geliyorsun yüreğimin baş ucuna
    Ve hiç gitmiyorsun baba...

    Tuhaf, çok isterdin de, bir şiir yazamazdım sana,
    Elim varmazdı kağıda, kaleme
    Boğazıma bir şeyler sarılırdı,
    Karabasanlar çökerdi yüreğime
    Durur kalırdım taş gibi, kaskatı
    Sonra, sonra içimden geçirirdim,
    Bir gün, elbet bir gün yazarım diye...

    Demek, gecenin dehlizlerinden ağlar çekilirken,
    Ben deli divane sana susarken ,
    Düşerken yıldızlar pul pul ellerime,
    İçimdederin sancıları çekerken
    Ve sen, hudutsuz özleminle, gönlüme çökerken
    Bu gece sana yazacakmışım baba...

    Bir bisiklet için kurduğum hayallerde
    Hep sen suçluydun çocuk yüreğimde...
    Nerden bilebilirdim, yokluk mertliği bozar baba,
    Yoksa hangi baba istemez bir çocuğa
    Gökkuşağına çengel atıp, bir sal yapıp kaydırmayı...

    Yıllar geçiyor baba, yaşlılık saçlarına düşüyor,
    Derin izler yüzüne, dökülen dişlerine
    Kalbine vuruyor ve dizlerine yıllar...
    Ömrünen orta yerindeyim baba,
    Yıllar önce sen gibi, bir bisikletin yükü sırtımda,
    Nerden bilebilirdim?
    Yokluk adamlığı bozar baba...

    "Yara en çok kanarken yakışırmış adama" diyorlar,
    İçim almıyor tükenişleri, gidişleri
    Burada olsaydın şimdi, anlatırdım
    "Bir kıza sevdalandım" derdim,
    Ellerim yine çok üşüyor baba,
    Martılar neden böyle siyah baba?..

    Canım sıkılıyor, zırhlı birliklere teslim ettiğin gün,
    "Yak bir sigara", deyişin kulaklarımda ağrıyor,
    Sen nasıl bir adamdın baba?
    Yüreğin ne kadar engin,
    Baba yüreğim kanıyor,
    Duman duman hasret tütüyor her yanım baba...

    Şimdi düşsem şu dalgalara boğulur muyum?
    Yine tutar çıkartır mısın baba?
    Yoksaduymaz mısın sessiz çığlıklarımı tuzlu sularda?
    Martılar siyah baba, martılar siyah
    Çığlıkları gecenin ahengini boğuyor baba
    Baba, baba korkuyorum, tuzlu bir yaşamın arasında,
    Martılar siyah baba, martılar siyah...
     
  2. Daniela

    Daniela Profesyonel Üye www.pembeoje.com

    Murat inceyi severek dinliyorum bu şiiri de süper
     

Sayfayı Paylaş